Oruç gibi uzun süreli açlık durumlarında, vücut enerji depolarını koruma altına alır ve enerji harcamasını kısıtlar. Bu sebeple metabolizma hızında bir düşüş gerçekleşir. Uzun süreli açlık sonrası vücuda aşırı derecede besin yüklendiğinde, enerji fazlası yağ depolarına gönderilir, kilo artışı gerçekleşir ve özellikle kalp-damar hastalıklarına davetiye çıkartılır. Dolayısıyla ramazan ayında önerilen, fazla yağlı, tuzlu, baharatlı ve hayvansal protein içerikli sindirimi zor besinler tüketmemek, bol sıvı tüketmek ve uygun egzersizlerle metabolizmayı hızlandırmaktır.

Ramazan ayında spora yeni başlayanlara ve yüksek tansiyon, şeker, kolesterol, kalp rahatsızlıkları olanlara haftada üç kez, düşük şiddet ve yoğunlukta, kalp hızını arttırmayan ve terletmeyen 30-45 dakika süreli düşük tempolu yürüyüş, yüzme, pilates ve yoga gibi aerobik egzersizler önerilir. Düzenli bir egzersiz programına devam edenler ise egzersiz programının şiddetini ve süresini kısaltıp dinlenme sürelerini arttırmalı, dirençli egzersizlerde ağırlık miktarını ve set sayılarını azaltmalıdır.

Düşük şiddetli aerobik egzersizler sabah saatlerinde daha iyi tolere edilmekle birlikte yorgunluk oluşturmadığı sürece günün her saatinde yapılabilir. İftardan sonra egzersiz yapılacaksa yemekten 1-2 saat sonra başlanmalıdır; egzersiz sonrası tekrar hafif besinler tüketilebilir. İftar öğünün ara öğün ile bölünmesi, hem iftarı takiben yapılan egzersizlere bağlı oluşabilecek olumsuzlukları engeller hem de metabolizma ve sindirim sistemini aktifleştirir.  Egzersiz sonrası bol su tüketmek hem sıvı kaybının önüne geçmede hem de metabolizmayı hızlandırmada oldukça etkilidir. Çay, kahve, yeşil çay gibi idrar söktürücüler ise fazla tüketilmemelidir.