Fiziksel inaktivite (hareketsizlik), pek çok kronik hastalığın ortak risk faktörlerinden birisi ve dünya genelindeki ölüme neden olan risk faktörleri sıralamasında, %6’lık bir oranla dördüncü sırada yer alıyor. Meme ve kalın bağırsak kanserlerinin, şeker hastalığının ve kalp hastalıklarının yaklaşık % 30’unun ana nedeni olduğu tahmin edilmekte. Obezitenin artmasına neden olan önemli faktörlerden birisi hareketsiz yaşam tarzının yaygınlaşması.

Yani sağlık için hareket şart!

Küçük büyük herkesin sürdürülebilir bir egzersiz rutini oluşturması gerekli. En güzeli, çocukluktan itibaren sporun bir yaşam biçimi haline getirilmesi…

Düzenli egzersiz  ile;

  1. Fiziksel zindelik, kas gücü, dayanıklılık ve esneklik artar.
  2. İdeal vücut postürü gelişir.
  3. Kalp-damar sağlığı korunur. Hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, insülin direnci, diyabet, inme gibi hastalıkların hem önlenmesinde hem tedavisinde egzersiz şarttır.
  4. Kemik sağlığı korunur, kemik erimesi önlenir.
  5. Vücut direnci artar; enfeksiyonlar, iltihaplı romatizma gibi otoimmün hastalıklar ve kanser riski azalır.
  6. Alzheimer, demans riski azalır.
  7. Stres, anksiyete,depresyon azalır.
  8. Uyku problemleri azalır.
  9. Bağımlılıkların kontrolü kolaylaşır.

Genel vücut sağlığı için genel olarak haftada 3-5 gün, günde 20-60 dakika orta şiddette egzersiz (tempolu yürüyüş, bisiklet, hafif koşu, yüzme gibi) yetişkinler açısından yeterlidir. Ancak;

İdeal bir egzersizin kişiye özel planlanması gerekir!

Yaş, cinsiyet, vücut kompozisyonu, genel sağlık durumu, anatomik faktörler, geçirilmiş yaralanmalar, kişinin rutin fiziksel aktivite düzeyi ve psikolojik faktörler dikkate alınmadan uygulanan egzersizler, kas-eklem-bağ ve tendon zorlanmalarına bağlı ağrı ve sakatlıklara yol açabilir.

Kas-iskelet sistemi şikayetiniz olsun olmasın, egzersiz rutinine başlamadan önce bir fizik tedavi ve rehabilitasyon doktoruna görünmeniz yararlı olacaktır…